AŞURE GÜNÜ
Aleviler Matem orucunun 12. günü, 12 çeşit malzeme ile aşure yaparlar. Köylerde kazanlar kurulur, aşure pişirilir, kentlerde ise cemevlerinde pişirilerek aynı günün akşamı, bazı yörelerde de öğlen vakti aşure ile oruçlar açılarak, oruç sona erdirilir.
Aşure Arapça (İbranice) bir kelimedir (Orijinal yazılışı ve okunuşu aşuradır) ve on (10) anlamına gelmektedir. Başka bir deyimle Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günüdür.

Genel inanışa göre bu günde önemli ve insanlığın kaderini etkileyen, geleceğine yön veren olaylar gerçekleşmiştir. Örneğin; Adem peygamberin tövbesinin kabul edildiği, Halil peygamberin Nemrut’un ateşinden kurtulduğu, Hz. Musa’nın kavmini Firavun’un zulmünden kurtardığı, Yunus peygamberin balığın karnından kurtulduğu, Eyüp peygamberin dertlerine şifa bulup yaralarının iyileştiği, Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’a kavuştuğu ve gözlerinin açıldığı, Nuh peygamberin gemisinin karayı oturduğu gündür.
Kerbela şehidi Hz. Hüseyin, on Muharremde şehit edilmiştir. Dolayısıyla Muharrem ayı ve bu ayda tutulan oruç ve sonrasında pişirilen aşure çorbası aleviler için çok daha derin ve diğer toplumlardan farklı anlamlara sahiptir.
Aşurenin çıkış noktası ile ilgili en belirgin anlatım Nuh peygamberle ilgili olan anlatımdır. Nuh peygamberin gemisinin karaya oturmasından sonra gemide bulunan son yiyeceklerden bu tatlı çorba meydana gelmiştir. Aşurenin içinde en az 12 tane farklı bileşim olmalıdır. Bunlar genelde fındık, kuru incir, kuru üzüm, ceviz, nohut, fasulye ve benzer yiyeceklerdir.
Tekrar altını çizmek gerekir ki; aşure, 12 günlük Muharrem Orucu bitikten sonra Kerbela şehitlerinin ruhları için, yollarına bağlılığın, değerlerinin savunucusu olmanın bir gereği olarak yapılıp paylaşılmalıdır.
Aşure pişiren ve dağıtan tüm insanların hizmetlerinin kabul ve makbul olmasını dilerim.